4 Ekim 2007 Perşembe

SİYASET YAPABİLEN BİR TOPLUM MUYUZ?

Ortaokul zamanlarım.Vatandaşlık dersimiz var o vakitler.O dersimin hocası aynı zamanda sınıf öğretmenim.
Ama nasıl seviyorum onu.İlk bayan öğretmenlerimden.Hayranım ona.Saçından,başından,oturup,kalkışından,konuşmasından.İdolüm olmuş benim.
Ama çok büyük bir sıkıntısı var.Ona ondan çok üzülüyorum o yeni yetme aklımla.Kızıyla tek başına.Eşi müebbet...
Derdi ki bize:"Asla siyasete girmeyin.Asla üniversiteye falan gittiğinizde bir gruba dahil olmayın.Benim canım çok yandı.Aman ha çocuklar!Sakın!Sakın!!!!"
Onu harfiyen dinledim.
İyi mi ettim?Evet.
Elbette bir dünya görüşüm ve o görüşüme uyan dönem dönem peşine düştüklerim var.
Ammavelekin siyaset yapabilen tarafım eksik.Ta ortaokuldan kalma hem de.
Yalnız şöyle bir ayrım var bu dediklerimde.Ben siyaset bilmediğimi ve neden bilmediğimi ve değişen iktidarlara kayıtsız kalmadığımı çok iyi biliyorum.Bu yüzden de öyle ahkam falan kesemiyorum.
Şu an tarih yazmış bir parti 23 Temmuz sabahına mutlu mesut"Günaydın"dedi.Tebrik etmek ve Allah utandırmasın demekten başka yol yok.Hezimet yaşayanları,onurlu istifalarıyla "Helal Olsun"dedirtenleri,"Hayat geçer siyaset bitmez"diyenleri ilgiyle izledik.Her 2 kişiden birinin aynı partiye oy verdiğini düşünürsek demek ki herkes halinden mutlu...Mu?"
"Halkımız haklıyı sevip, güçlünün yanında yer alma alışkanlığını terk etmediği görülmektedir." diye çok doğru bir açıklama yapmış bir aday seçim sonrası.Bu mudur?Budur?
"Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatı."dır siyaset.Bunu ben demiyorum TDK diyor.İçinden sanat geçen bu izahate bir tabloya bakar gibi,bir şiiri okur gibi,bir şarkıyı söyler gibi ne vakit baktınız?Okudunuz?Dinlediniz?

Siyaset ekmeğe karışmamalı.Dine karışmamalı.İşe karışmamalı.Karışıyor mu?

Son günlerde beni epey güldüren ama düşündüren bir fıkra var.

"Ali zeki bir çocuktur.Okulda öğretmeni"Siyaset nedir?"diye sorar.Ali o anda düşünemez ve eve gidince kitapları kurcalar. Ama yazılanlardan hiç bişey anlamaz ve babasına sorar.Babası Ali'ye şöyle açıklamaya çalışır. -Oğlum,bu eve parayı kim getiriyor?-Sen.-O zaman ben kapitalist rejimim...-Getirdiğim parayla ihtiyaçlarımızı kim alıyor?-Annem...-O da hükümet.-Küçük kardeşine kim bakıyor?-Dadım.-Dadında işçi.Kardeşin gelecek,sen de halksın.Tamam mı?Ali babasının söylediklerini not alır ve uyur.
Geceleyin garip bir sesle uyanır.Kardeşinin altına pislediğini anlar ve annesini uyandırmaya gider.Ne yapsa annesini uyandıramaz.O sırada salondan bir gürültü gelir ve babasıyla dadısını uygunsuz vaziyette yakalar.O anda Ali'nin ağzından şu sözler dökülür:-Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor,hükümet uyuyor,gelecek bok içinde,HALK ne yapsın...;)))"

Siyaset böyle birşey miydi?İnşallah değildir...

Hiç yorum yok: