26 Haziran 2008 Perşembe

BİR YEŞİL KAPLUMBAĞA

Çok paranız olsa.
Şöyle çok ama.
Bol sıfırlı.
İlk ne alırsınız?
Ev.
Araba.
Bir ev daha.
Bir araba daha.
Uzun lüks bir tatil.
Bolca sevgili.
Bolca elbise(kadınsanız elbet).
Bolca takı.
Koca bir tek taş.
Birsürü ayakkabı.
Defolu yerlere estetik,botoks,motoks.
Yat.Kat.At....

Ben mi?
Ayıptır söylemesi kaplumbağa alırdım.
Gerçekten.
Şaka gibi geliyor kulağa ama.
Şaka falan değil canım.
Vosvoslar var ya hani şu şirin arabalar.
Hah işte onlardan.Hayal gerçekleştirmek değil mi niyet?
Eeee?Vosvos da hayalimken.

Hiç derdim değil tek taş mek taş.
Botoksla falan kafayı bozmuş da değilim.
Ev içinde yüzlerce spot altında gezinmeyivereyim ne olur?
Tavanda deniz dalgalarım olmayıversin mesela:)
Brunch için geçmeyivereyim denizaşırı bir yere.
İncilerim mi dökülür?
Yalnız.
Stili olan,ruhu olan şu tospağalardan diyorum alırım bir tane.
Biraz elden geçiririm.
Üstünü kestiririm mesela.Bir de yeşile boyadık mı?
Değmeyin keyfime.
Eksik yanım tamlanır..Çiçek,böcek de çizerim üzerine derim yıllardır.
Ammavelâkin kıyıp da çizemem sanki.

Maaile.
Tıngır mıngır düştük mü yollara.
Bir de isim koyduk mu tospağaya?
Kalan parayı da dağıt eşe,dosta,ihtiyaçlıya.
Zerrin'in oğlu,Kiraz Kız koymuş vosvosunun adını.
Kıpkırmızı.Bayıldım.

Aman be Onur,kıskandım mı ne seni?
Biz de şimdilik bir tek isim belli.
İç geçirmelik.

Hiç yorum yok: