Görmüş olmalısınız.
Koltuk değneklerine aldırmadan oradan oraya atlayıp zıplıyor.Kayarcasına dans ediyor.
İnanamıyorsunuz.Sanki ayağının altında tekerlek var.
Visa reklamında oynayan şu koltuk değnekli adamdan bahsediyorum.
Alışverişe çıkmış,bir ceket,
bir şapka aldıktan sonra kendine kahve ısmarlayan,
koltuk değneğinde bacak bacak üstüne atıp bir de keyif süren bu yeşil süveterli adam da kim diyorsunuz.
Birçokları gibi.
Bill Shannon'muş kendileri.
Herkes ondan bahsediyor.Nasıl olabilir diyorsunuz?
Oluyor işte.Koltuk değneği bir timsal mi falan diye de düşünüyorsunuz.(Ahmet öyle sanmış mesela)Yanılıyorsunuz.
Küçük yaşta geçirdiği bir rahatsızlık kemiklerinde deformasyon yaratıyor ve o koltuk değneklerine alışır alışmaz,onlarla koşmayı öğreniyor,üzerinde hareketler yapmaya başlıyor.Sonrası farkında olmak.Farkı yaratmak.Herkesin baktığı yerden bakmamak ve kendi tarzını yaratmak.Böyle insanlara bayılıyorum.Bu kadar güzel dansedemediğime yanıyorum.İki sağlam ayağı,sadece yürümek için kullanıyor olabilmeme kızıyorum.Engel diye birşey yok aslındayi bilip unutmuşluğuma takıyorum.Herşey kafada ve başka ne yapabilirim sorusunu kendine sormama cehaletinde?
Her seferinde hayranlıkla kendisini izliyor müthişsin diyorum.Shannon tekniğine kafam bassın diye kendimi onun yerine koyuyorum.Yok,kıpırdayamıyorum.
Sonra.
Tekrar tekrar yazının başlığını sayıklarken buluyorum kendimi...
Abartmıyorum.
Sadece hakkını teslim ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder