Hayat da olmak da bir iletişim aslında...Yani durmak,sabit bakmak,küfretmek,sevdiğini söylemek,hor gördüğünü hissettirmek,manalı bakmak hatta manasız bir bakıp fırlatmak bile. Her biri bir iletişim.
Ne kadar doğru ifade edebiliyoruz kendimizi ya da ne kadar doğru anlıyoruz karşımızdakini.
Geçenlerde mailime düsen bir postadan sonra bu soruyu daha bir çok sorar oldum kendime.Acaba yanılıp anladığım,haksızlık ettiğim birileri olmuş mudur diye diye de irdeleyip durdum beni.Maalesef yanılıp anlamayamadıklarım vardı içim de kuytu bir yerlerde..Mutlak yanılıp anladığım insanlar da vardı.Kiminin yüzlerini hatırlamasam bile vardı işte.Üzüldüm...
şimdi size bir soru sorsam?
Mahallenize,semtinize ya da ne bileyim annenizin,arkadaşlarımızın ya da onların bir tanıdıklarının evine çok yakın bir yere yeni bir hanım taşınmış olsun.Üstelik yeni de boşanmış bir hanım olsun bu.Ve bu hanımın evinden geç vakitlerde ayrılan kadınlı erkekli misafirleri de olsun genelde?Yani örnek vereceğiz ya böyle biraz da alengirli bir örnek olsun...
Şimdiden önyargı çarklarının gıcırdadığını duyar gibi oldum galiba.Ama durun!Sorum daha bitmedi...Hadi diyelim ki herkesin evi de konuğu da kendine diyebilecek kadar medeniyet sahibisiniz.Diyelim ki;bunda ne gibi bir kusur olabilir canım,yani o boşanmış hanımın,boşandığı için hiç mi arkadaşı olmayacak diyebilecek kadar da anlayışlı hatta yürekli olabilirsiniz.Son duyduğunuz -ama görmediniz bakın -duyuma göre bir gece yarısını epey geçmiş bir vakitte,boşanmış hanım balkona çıkmış bahçede duran bir beye bir şey uzatıyor.O da ne ki dediğinizi de duyar gibi oldum sanki?Allah Allah acaba ne veriyordur ki bu saatte hem de bir erkeğe ve hem de balkondan üstelik.Bu ne cüret diyor olabilir misiniz acaba?
Hanım balkondan aşağıya bir pantolon atıveriyor efendim.Yani merak da koymayalým sizi..Görmediniz ama size öyle anlatıldı
Asıl şimdi ne düşünüyorsunuz çok merak ettim.
Yaa işte;eve gelen giden erkekli kadınlı gruplardan belliydi zaten işin sonunun bu olacağı diyor olabilir misiniz mesela?Boşanmış ya böyle işin suyunu çıkarıyorlar. görüyor musun?E mübarek kadın bari bir halt yedin pantolonu bir poşete sarıp da atsaydın aşağıya mı diyorsunuz yoksa...Ya da benim kestiremediğim bir başka yorum eklemekle meşgul olabilir misiniz bilemedim.
Aslına bakarsanız dünyada ne kadar çok insan varsa o kadar da olabilirlik ihtimali var, bu olayın da o kadar çok farklı anlaşılma şekli de var maalesef.Acaba hangimizin doğrusu doğru...Veya kaçımız doğru anladık?
Mailimde ki yazı da bu özeleştiriyi bir boşanmış Hanım yapıyor kendine.Aynen sorumda ki hanım gibi yeni boşanıp,muhit değiştirmiş bir hanım bu.Diyor ki:
'Sürekli görüştüğüm bir çift var.Karı-koca ikisini de çok severim.Bana yalnız da kalmayayım şu zor günlerim de diye sık sık gelirler.Arkadaşımın kocasa epey bir kilolu.Bana gelirken pantolonun içine eşofman giyip gelir genelde,pantolonunu çıkarıp eşofmanla oturuyor ki hani daha rahat edebilmek için.Bir aksam yine bana geldiler.Oturduk,okey oynadık falan.Neyse geç oldu kalktılar.O ara onlar gidince birinin bana seslendiğini duydum.Balkona çıktığım da arkadaşımın eşi bahçeden sesleniyordu.'Pantolonumu unutmuşum,aşağıya atar mısın?' diye.Bu arada arkadaşım da arabaya çoktan gidip oturmuş.Neyse ben o an hemen pantolonu alıp balkondan atıyorum kendisine.Sonra içeri girdim yaptığım bu çok doğal hareketin dışardan biri tarafından görülüp görülmediğini kestirmeye çalıştım.Nasıl da yanlış anlaşılmaya müsait bir şey yapmıştım gayet doğal gibi hem de.Ki birileri görmüş olabilirdi belki .Sonuçta arkadaşım arabadaydı onu kimse göremezdi'
işte durum bu efendiler.Yani izahat bu;ya da buna benzer şeyler...
Bir şeyler duyduğumuz da hemen devreye bu tür yanılsamaları sokuveriyoruz.Oysa o bize göre öyle,bizim doğrumuza göre doğru.Bilemiyoruz ki;asıl bizim doğrumuz ne kadar doğru.
O yazıyı okuduğumdan beri bana bir haller oldu desem.İnsanlar hakkında-bu kadın olsun erkek olsun hiç fark etmiyor -duyduğum pervasız sözlere asla itibar etmiyorum.
Lütfen siz de'Boşanmış bir hanımın evin de unutulmuş bir pantolon hikayesi' duyarsanız eğer bir durun.Bir düşünün.
Ya pantolonu balkondan atan siz olsaydınız?
4 Ekim 2007 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder