24 Ocak 2008 Perşembe

ÇOCUK FARKI

Arada aklıma düşer.
Şu fıkralar kimden,nereden çıkıyor diye.
Artık biliyorum.
Şükür Allah'ıma.
Nereden olacak bizim evden tabii ki...
Hem de birsürü.Yalnız bir sorun var.Not almamışım.
Aklımdan çoğu gitmiş azı kalmış.
--------------------------------------------
Mesela;
Baba odadan çıkmak üzeredir.
Odadakilere dönerek:
-Yolcudur Abbas,bağlasan durmaz"deyiverir. Evin küçüğü parmak kaldırır hemen:
-Ayakkabıııı...
-!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
--------------------------------------------
Veya;
Evin oğlu anasınıfının ilk günü eve döndüğünde baba sorar:
-Öğretmenin adı ne oğlum?
-Vermeee.
-Nasıl yani?
-Verme.
-Nee?!!!!!!!!!!!!!!!!
-Verme dedim ya Verme işteee.
-!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

***Efendim bu fıkra için her nekadar bir decoder şart olsa da Verme sırrını çözmek için;ben size yardımcı olabilirim.
Anaokul öğretmenimizin adı;Merve'ydi bilginize.Verme değil.

Çocuklar süperdir her zaman.Dillenirken onları yiyebilirsiniz.
Karpuz kokulu şampuanlarla yıkayıp defalarca öpebilirsiniz.
Uyurken seyredip,"Dünyanın en muhteşem eseri bizim evde çok şükür"diye biraz da böbürlenebilirsiniz.
Daraldınız,sıkıldınız mı bir sarılmalıkdır herşey.Koşarak kucağınıza atlayıp,bacaklarını belinize,kollarını boynunuza doladı mı geçmiştir bilesiniz.
Evlat kokan öpücükleri var.
E fıkra farkı var bir de...
Bir çift yıldız takılı kalmış gözleriyse saymadım daha...

23 Ocak 2008 Çarşamba/Kale'nin Sesi Gazetesi

1 yorum:

Adsız dedi ki...

süpersin hülyacım