27 Mart 2008 Perşembe

EKMEK ve GÜL

Şu dünya kadınların üzerinde dönüyor.
O kadar eminim ki.
Hani varsa itirazınız,
olur ya fikir fikiri tutmaz...
Buyrun tartışalım...

Şimdi...Kadınsanız...
Eşsiniz,annesiniz,ev hanımısınız (aşçı,hizmetli,muhasebeci,öğretmen vs.),bir de çalışıyorsanız.
Sabah evden karı-koca çıksanız ve akşam birlikte dönseniz bile siz direkt mutfağa yönelirken erkeğin koltuğa şöyle bir uzanma olasılığı çok yüksektir.
Zira yorulmuştur.Çalışmıştır.
Peki siz de işten gelmediniz mi az önce?
Geldiniz.
Ama örnek kadın öyle olmalı.Oflayıp,pohlamadan,anasının mayasına kattığı bir miktar çelikleİ;kolları çelik,aklı çelik,sinirleri çelik vaziyette
sabah işe giderken ıslamayı unutmadığı kuru fasulyeyi çarçabuk pişirmeli,boş durmayıp bir,iki çeşit de eklemelidir akşam menüsüne.
Hatta yarının yemeğini ocağa koymuş olmalıdır ki herşey ayarında olsun.
Bu arada kocanın mutfak kapısından başını şöyle bir uzatma ihtimali yok mudur?Vardır.
Şimdi hak yemek olmaz.
Muhtemelen "Yardıma ihtiyacın var mı?" diye soracak;cevabın duyulma ihtimali en düşük,en uç odaya geçmiş olacaktır.
Ya da televizyonun sesi bir,iki ibre artacaktır;)

Bu arada rutin ev işlerini,çocuk bakımını,ödevlerini saymıyorum daha...

Ha bir de bu işin ev hanımlığı kısmı var ki,çalışan hanımdan kat kat zor işleri.
Ev hanımı tüm gün dolanır evin içinde.Ne artar ne eksilir.Ne işi biter,ne vakti yeter.Yap yap aynı.
Akşama kadar pıt pıt,oda oda seker,akşama pili biter de o yasak kelimeyi diyemez.
Yoruldum...
Laf ağzına tıkılır."Ne yaptın ki"
---------------------------------------------------

Bunları ne demeye mi yazdım?Bilinenleri bir de benden dinleyin diye.
Malum 8 Mart geçti.

Bundan tam 100 yıl önce 15.000 kadın çalışma saatlerini protesto etmek için yürüdü.Hatta daha iyi gelir,hatta oy hakkı,hatta doğum izni için.
Yaşam güvencesi için ekmek dediler,
kaliteli yaşam için gül.

100 yıldır,8 martın temelinde yatan düşünce bu.

Hakları alıvermişler bizim yerimize iyi güzel de,

hadi ekmeği bulduk diyelim e peki gülü nereden bulacağız?

Hiç yorum yok: