Hani gitti ya şimdi.
İnadına canım çok konuşmak istiyor.
Ne güzel işte.Ses yoksa diğer alıcıları çalıştır değil mi ya?.
Mesela daha çok dinle.Hayatın dinginliğini ruhla hisset.
Az konuş.
Dış sesi unut,iç sese kulak ver.Bir gezinti yap içlere.
Yok anam illâ bir diyeceğim oluyor benim.
Bu sefer de başım ağrıyor,ses vereyim derken.
Kaybedilen hayattaki herneyse eksikliği daha bir belli oluyor işte.
Ve ısrarla üzerine gidiyorsunuz.
Ne oluyor peki?
Yoruluyorsunuz.
Kaybedilenin muhteviyatına göre vakit,nakitler de heba edilebiliyor.
Yabancılarda bir anket yapılmış.Yaşlılara sormuşlar.
Gençliğinize dönseniz en çok ne yapmak isterdiniz diye.
Kimse önceliği gezmeye,tozmaya,giyinmeye,lükse vermemiş.
Seks demişler.
Yalnızca seks.
Yaşla birlikte kaybedilen her ne ise bu seks olsun,saç olsun,sağlık olsun,genç görünmek olsun insan
yine bir umutla sarılıyor ona sunulana.
Salyangoz salyasından,karınca dışkısına kadar ne olursa olsun almaya hevesli.
Yeter ki kaybedilen az hasarlı yerine gelsin.
Şimdiden kıymet bilmek gerek.
Daha dün düşündüm.
Bursa'daydım haftasonu.Kursa katıldım eğitmen olarak.
Simsiyah ellerim boyandı kursta..Birkaç günde de çıkmaz.
Otobüste yanıma oturan hanım ellerimi bu halde görmesin diye epey bir çaba sarfettim.
Öyle ya bilmez beni.Hani eller hadi bir nebze de tırnaklarımın içi de simsiyah.
Sonra düşündüm.
Ya saklayabileceğim ellerim olmasaydı.Bu kez siyaha boyanmış tırnağın hiç hükmü olur muydu bende?
16/04/08 Kale'nin Sesi Gazetesi
16 Nisan 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
cok dogru söylemisin canim ilk önce sende olan seylere sükretmek lazim gidince kiymatini anlamak degilde sende iken yanindayken var iken anlamak cok önemli emegien agzina saglik
www.karabiberinmutfagi.blogcu.com
www.kucukprensinkucukdunyasi.blogcu.com
Teşekkürler....
Yorum Gönder