Birkaç gündür bu olay.
"Kaymakam kızı öğretmenini dövdü?".
Fena bir laf.Öğretmen adına.Öğrenci ve ailesi adına da elbet.
Diyelim,öğretmenin,öğrenciye hakareti söz konusu,
bu kez kızımızın tekme,tokat öğretmene girişmesi tartışılır.Tartışılıyor da.
Bir kere majör kızımız haklıyken haksız duruma düşürmüş kendisini.
Madem öğretmen seni itti,kaktı,darp etti kalk düştüğün yerden git normal vatandaş gibi şikayetini gerekli mercilere yap.
Ne diye tekme tokat uçuyorsun?
Ha bu arada devreye,kaymakam kızı modeli girivermiş gibi mi?Gibi.
Sevmiyorum böylelerini.
Oysa bu yaşlar en toy yaşlar.Yaparım,ederim,asar,keser,dünyayı bir bakışımla ters düz ederim yaşları.
Olmuyor işte.Büyümek sancılı birşey demek.Büyürken kendin büyüyeceksin.Birey olacaksın.
Hormon takviyesi almayacaksın.
Mesela,baban amir-memursa 1 hormon takviyesi
banka müdürüyse 2 hormon,
belediye başkanıysa 3
kaymakam 4
vali,bakan,başbakan,yakın,hısım takviyelerini demedim bile.Zira burası Türkiye.
Demem o ki,onların çocuğuysanız yaşadınız.Alacağınız her bir takviye ile
bir işçi çocuğundan daha çabuk boy atıp,serpilebilirsiniz.
Paranın gücü,makam gücü derken endam endam üzerine koyabilirsiniz?
Bu durumları kanıksamayan çok arkadaşım da vardı benim.
Onlar mütevazi sınıfına giriyor.
Hep yaşadık öğrenciliğimizde.
Bilmem nere müdürünün çocuğuysanız sınıf başkanı seçilme olasılığınız yüksektir.
Bilmem hangi dairenin müdür yardımcısıysa babanız,majör de olabilirsiniz,piyes de pamuk prenses de.
Öncelik açıktan sizinmiş gibi gösterilmese de öyle bir hava hakimdir sınıfa.
Daha ilkokul öğrencisiyken kafama kazınmış müdür çocuğu ayrımı.
Sağolsun bunu iliklerime işlemiş bir ilkokul öğretmenim vardı.
Umarım yazımı okuyordur.
Artık eğitimciler bilinçli ama veliler de.
Bu tür ayrımların olmadığını düşünmek isterim de kaymakam kızlarının ilk vakası değilmiş bu.
Dilerim yalandır.
Değilse,bu kez diğer yaşanan olaylar da tolerans gösteren zihniyete
küfrederim ben.
Hâlâ mı değişmedin diye?Hâlâ mı en başarılı majörler,amir çocuklarından çıkar diye.
Ana-babalık zor zanaat.Hele konum sahibiyseniz.Bir milim eğrilseniz,
babalığınız yan basar,bir milim eğilseniz makam masanız.
Ahmet Bey bir sorsam size,bu olayda salt vatandaş gibi mi telefonu kaldırdınız?
Karşınızda,iki gözü iki çeşme evladınız ağlıyor,
siz oturma odanızda değil de makamınızdasınız o ara.
Şimdi nesiniz?Kimsiniz?
Karşınızdaki kim?
Kızınız mı?Vatandaşınız mı?
Siz baba mısınız o an da kaymakam mı?
Hadi çözün bakalım kaymakam bey?
Hakikat zor işiniz.
12 Mayıs 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder