34'ün 1 fazlası.
Yolun yarısı.
Şu an ki yaşımın 365 gün önceki hali.
Muhtelif,avize,vazo,tablo,biblo vs.toplamı.
Evet.
Dediğim ve anlatmaya çalıştığım 35'e karşılık gelen açıklama:
Satılamaz,
değeri tartışılamaz Dolmabahçe Sarayı eşyalarının,
çiçeği burnunda first ladymiz tarafından talebinin rakamsal devinimi.
Yani?
Yani Cumhurbaşkanlığı köşküne layık olunacağı üzere biblonun orjinali,halının müzeliği,
avizenin en afilisi.Yani fevkaledenin fevkinde bir durum.
E iyi de bize ne?
Alsın başucuna koysun ladymiz.Yakışmaz mı.?Yakışır.Öte bile geçer.
Yerdeki Hereke halısını beğenmiş de saraydan,onu da istemiş.
Mümkün değil,yerden kaldırılırsa dağılır bu halı.Aynısından Hereke'de yaptırılsın demişler.
"Köşkümüze öylesi yakışmaz"deyivermiş.
Vay anam vay!!!
O bir ahir zaman sultanı.
Ne yerinde bir tespit.Ben demiyorum canım Pınar Kür diyor.
Destekliyorum.
Tuttum bu lafı.
40 yaşın hoşluğu,e tazecik yılların başdöndürücü saltanatı da eklendi mi üzerine
sultanımız gaf yapsa da afola.
Halbuki,ay gibi yüzü,güleç simasını çok beğenirim.
Ayrıca,müthiş özgüveni,evlendikten sonra yarım kalan okuma aşkını inadına tetiklemesi,
azmi takdir ötesi birşey.
Şimdi sırf bu tantana türbanlı oluşundan mı?
Yani Semra Sezer,"Dolmabahçe'den şunları şunları derhal köşkte görmek istiyorum."dese susacak mıydık?
Susmazdık da şükür ki o da öyle bir ayıpla köşkten gitmedi.
Ha ne yaptılar?Kendilerine,Ahmet Necdet Sezer döneminde sunulan ve binlerle telaffuz edilen hediyeleri köşke bıraktılar.
Trilyonlarca tasarrufu da Maliye Bakanlığına teslim ettiler.
Ettiler de başları göğe mi erdi?
Ermedi elbet de hatıralarımızda Sezer'ler sade,naif,çetrefilsiz,alsız,fersiz bir çift olarak kaldılar.
Bulanmadan....
Demem o ki,başa sarılan bilmem kaç santimlik bez parçasını ister koca bir hotoz yapıp sarın başınıza,
ister annem gibi,ninem gibi çene altına düğümleyin.İster kundak baş yapın,ister oyalarınızı yanlardan salın.
İster o bezi atın başınızdan.Hiç derdim değil.
Değilmi ki,israf,şaşa,had bilmezliği kamufle etmeye yetmiyor.Ne gelir elden.
Tez zamanda sultanımızı,
35.okulu eğitime açarken.
35.yetiştirme yurdunun temelini atarken görmek dileğimle.
Gönül bu.
İlle de hayal kurmak istiyor işte.
Kızmıyor değilim de kendime...
3 Haziran 2008 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder