Ben henüz onlardan değilim.
Anneyim ama şöyle bir 20 yıla ihtiyacım var.
Ömür yeter mi?E bilmem artık.
Hiç acelem yok.
Gün güne yeni huylar alıyor insan.
Ben de,
gittikçe annesine benzeyen birsürü kızdan biriyken.
Büyük konuşmaya gelmez bu işler.
Anladım ki;
Anneliğin bu evresi için 50 yaş sınırı var.
Nerden mi biliyorum.
E bizim evde de var.
Şimdi,
bir kere anneliğin bu aşamasına geçmek için bazı belirtiler gerek.
Mesela pek alıngan olacaksınız.
Buluttan nem kapmaya bayılacaksınız.
Sonra ha bre akıl danışacaksınız çocuğunuza.
Bu bluzuma bu eteğim uymuş mu?Oraya giderken ne hediye alayım?
Bir sözünüzle,
elma şekerine kavuşmuş gibi parlayıveriyorsa gözleri ya da olmadık yere bulutlanıyorsa.
Yani roller değişmiş.
Siz anne,o artık sizin çocuğunuz olmuşsa.
Hele sizin hiç haberiniz yokken haftalar öncesine kafa yormuş.
Hatta küsmüş,hatta arada küstüğünü anlamadığınıza küsmüşse.
Az yemelisin,yürüyüş yapmalısın demeler onun aklına yatsa da eyleme geçmiyorsa.
Az yemelere içerliyorsa.
Sürekli kaçan kocayı,aldatan kadınları
hatta yeni versiyonu izdivaç programlarını göz kırpmadan izliyorsa.
Hatta onca katılığa rağmen ha bre de ağlıyorsa.
Hiç bilmediğinizi bile bile son programda ki yaşlı amcanın neden evlenmek istediğini detaylarıyla anlatıyorsa.
Dinlemeyince kızıyorsa.
Ömrünüzde hiç adını duymadığınız üç göbek öte akrabayı size tanıtmak için paralanıyorsa.
Sonunda pes ediyorsanız,tanıdığınıza kanaat ediyorsa.
Her düğüne gidişinizde "Bak ben oynamam"demenizi ilk oyun havasında unutup gözünüze gözünüze bakıyorsa.
Hatta işaretle sahneyi gösteriyorsa.
Eve dönünce "Ben ne yaptım ki?"diyorsa.
Sizin çocukları sizden çok sevip,
onlarsız ne yaparım derdine düşüyorsa.
Ahh anne,geliriz diyorlar ya bisikletle.
E artık dert etme.
6 Haziran 2008 Kale'nin Sesi Gazetesi
7 Haziran 2008 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder