13 Temmuz 2008 Pazar

SIK SIK DUYARSINIZ.

Kıskanç mısınız?
Muhtemelen.
Genel kanının"Kıskanılmıyorsan yazık sana" olduğu bir ülkede kıskanmak ana sütü gibi ak mıdır?
Akdır ve hakdır.
Eşini kıskanıyorsan seviyorsundur, aksi çok fena.
Hele eşin seni kıskanıyorsa yaşadın:)
Şanslısın zira nefes alıyorsun.
Ya yaşayamasaydın.Ya Bergen kalsaydın.

Kıskançlığın ayarlı bir dozu varmış.
Öyle diyorlar.Doz moz bilmem de,tepesine de binmem sevdiklerimin.
Bir ses bana durmamı söylüyor o vakitler.Söz dinliyorum.İçgüdüsel yani.
Yalnız hani çok bariz,
birbirlerinin hayatını zindana çeviren ne babalar,anneler,ne aşıklar,ne eşler,ne arkadaşlar vardır.
Hani yolda erkek kardeşinle öpüşsen ortalığı yıkan türler ilgi alanım.
"Kim ne bilsin ki o senin kardeşin.Elin adamınla sokak ortasında sarılıştı demezler mi?"diyen beye bir alkış lütfen.
E mübarek adam yol ortasında hangi akıllı yamuk bir duruma meyleder.
Böyle düşünen adama arıza değil de nedir?
Neden baktın?
Neden onu giydin?
Neden ona merhaba dedin?
Neden?Neden?Neden?
diye diye sindirilmiş bir kadının üzerinde kurulan hükümranlığın,
hükümdarı erkeklere sözüm.
Derhal eksik gedik özgüveninizi tamir eyleyiniz.Eyleyiniz ki,arıza son bulsun.

Küçük nazlanmaların,alıngan hesap sormaların zararı yok.
"Ona niye baktın?"yerine,"Oralarda benim göremediğim ne var pek merak ettim"deseniz.
Valla daha akıllıca ve az hasarlı olur kanısındayım.

Halil Cibran:"Birbirinizin kasesini doldurun,fakat aynı kaseden su içmeyin.
Birbirinize ekmeğinizden verin fakat aynı somundan yemeyin."demiş pek de güzel eylemiş.

Daha ne desin adam...Anlayana....

Hiç yorum yok: