21 Nisan 2010 Çarşamba

YAZ DÜĞÜNÜ .....YAZ DÜĞÜMÜ....TERCİH SİZİN.

Şöyle püfür püfür havuz başında olanı ne keyifdir .
Hele davetliysem keyfim de yerindeyse oooo yok benden bahtiyarı.
Düğünün içinde,ucunda kıyısında olmam yeter artar bile.
Rahat ve de şık bir kıyafet o da tiril tiril ,püfür püfürse tamamdır.
Pabuçlar vurmasın zahmet olmazsa.
Dominant olduğuma bakmayın, eğlenceli kadınımdır ben.
Eller havayaysa biterim.
Yalnız dedim ya şartım var.
Bilfiil düğünde olmalıyım.Salınmalıyım.
Havayı gark etmeliyim ruhuma.

Uzaktan hiç çekilmiyor.

Külkedisinin partiden dönme vaktini,
o vakitler inceden içime inmeyi,
çok uzakları seyretmeyi,yıldızlardan fal,ışıklardan mânâ çıkarmayı severim.
Tüm gün bulanmışım,bunalmışım ellemeyin durulayım vakitleri işte.
Onca insanın çıt çıkarmadığı anları yakalıyoruz .
Herkes tıp diyor bir tek kurbağalar oyunbozan.Dert değil ki...
Kurbağaları biz eskiden de seviyoruz.
Kurbağa vıraklaması egsozu patlak motor yanında ,
aria söyleyen Pavorotti değilse ben de Hülya değilim.
Bir mukayese edin bir dinleyiverin.
Gece yarısını geçmiş "Amanin de yavrum kelle...."şarkıları hiç çekilesi değil.
Kart kart çığıran çalgıcıyla ailecek tanışmak isteriz zira tebriğimiz var.
İnanılmaz kötü söylüyor.iNANILMAZ.
Doğru söyleyen dokuz köyden öteye ama biri gerçeği demeli adamcağıza.
Ortada tepinenler namelerin coşkusuyla mutlu mesutdur saygım sonsuz.
"Altını üstünü yelleeeeee...."ye iştirak edebilir.Sözüm yok.
Lütfen ve mümkünse biz almayalım efendim.
Davulun sesi uzaktan hiiiç hoş değil bilesiniz.

Günahımız ne?
Davetli değiliz diye bu nispet niye?
Bu işlerin şartı şurtu yok mudur canım?

Eğlencenin hızını kesemeyen hane sahibinin
çal bir harmandalı,vur davulcu patlasın tavırlarını çekerim.
Anlayışla da karşılarım amma o da gece yarısına kadar.
Ötesi bu ruha bu bedene ağır kardeşim.
Gece saat olmuş 12 30. Assolist coşmuş..
Ta Karşıyaka'dan balkonumuza buyur etmediğimiz çalgıcılarla sanmayın ki eğleniyoruz.
Sanmayın beleş konser diye horon tutuyoruz evcek.
Bilahere homurduyoruz.
Zira kimseyi davet etmedik.
Davet de edilmedik.
Üstelik pazar gecesi.
Üstelik bu saatlere "Akşam olduuu hüzüüünlendim beeen yiiineee"daha iyi gideri desteklerken.

Yaz akşamları başladı mı şu düğün dernek işi iç bitiriyor şerefsizim.
Gün yarılansa diye dakikaları sayıyoruz.
İlla şikayet mi gerek canım.

Valla ben onu bunu bilmem.

Vatandaş olarak yaz saati uygulamasına geçeli ay alem oldu dememe gerek yokdur herhalde.
Hani yanlışı olan varsa diye söylüyorum.
Bir teklifim var.
Halk ve devlet elele konseptinde saatleri tekrar ayarlasak?
Bence uygun ya sizce?

Zira bir dakika gerisini bile kafa götürmüyor efendim.

Şimdi ben de saat14 35...
Bilginize....

Hiç yorum yok: