Anladım ki aşkın en yalın halleri var.Ve aşk ete,tere,kemiğe bulanmadan da aşk.Öyle çok bekledim ki bu sahne de birbirlerini öpsünler diye.Yok öpmediler ama bu bile yetti.Sonra zamanımızın mınç mınç olmuş aşklarının bize en doğruymuş gibi öğretilme yalanını gördüm.Duvara mı vurdum o an dibe mi?Bilemedim.....
Yolları durmadan birbirine çıkan bu iki insan gururlarından vazgeçmeseler de yağmurdan sırılsıklam,soğuk bir İngiliz sarayında birbirleriyle restleşmeleri olağanüstüydü.Aldım başımı gittim onlarla ama ne erkeği gittiği yoldan döndürebildim ne kadını çakılı olduğu yerden kıpırdatabildim.Gurura yenildim....
Saçlara takılan rengarenk kurdelalar,goblen koltuklar,mum ışıkları,salıncakda saatlerce kendi etrafında dönen kadının gözüyle aşkı anlatan kadınları seviyorum ben.Ütülü mendilleri kim atabilir ki bir erkeğin ayaklarının altına?Ya da bunun mânâsını bir kadından başka kim bilebilir ki?Aşkın kadın gözünü seviyorum ben.Unuttuklarımız hatırlatan,bizi ağlatan,ürperten.Karmakarışık kol,bacak,meme,baldır görmemize izin vermeden muhteşem bir erotizm gösteren kadınların filmlerini de seviyorum ben ve hepsi bu filmde var.
Biz hep sevmez miyiz bizi bekleyeni,bizi unutmayanı?
En yüce aşklar uzak kalınsa da birbirini aynı ve dupduru bekleyenler değil midir?
Aşk şimdi,şu anda ve bu zamanlarda yaşanılası olmaktan çıkmamış mıdır?
Ve bize öğretilen bilmem kaç inçlik ekranlardan gözümüze gözümüze sokulanın adı aşk değil midir yoksa?Yalan mı dediler bize?
Bir kadın ve bir erkek sadece kadın ona cevap verirken o bir kaç saniyede,o minicik el tutmada ve erkeğin elini usulca öpmede ruhunu,benliğini,bedenini verebilirmiş.Sadece bu kadar az bir zamanda.
Aşkı biz çok yorduk.Yıprattık.Aşk sandık.Kandırdık...
Gururumuza mı yenildik sanıyoruz.Yok ben gülerim buna.
Aşkı biz bu yüzyıla uyarladık güya.Halbuki yazık bize.200 yıldır yüzü çok gerilere bakıyormuş aşkın.
Ve tutup saçlarından asıldığımız aşk asla yüzünü bize dönmemiş.
7 Ekim 2007 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Hulyacigim, supersin, burayada hep gelirim elbet ama tarlandan hic cikmayacagimi bilesin. Cok etkilendim etkilenmenden, umarim firsat bulur ben de izleyebilirim. Yazin bana KIRINTI'nin ilk gunlerini hatirlatti, bunu yazarkense seninle bir gecmisimizin oldugunu hatirladim, yazmaktan vazgecme elbet:)
Canım Hülyam, noluyor yaa dedim. Kek çırparmıyım bilmem gibi lafları okuyunca .... Sonra bir geldim iyi ki gelmişim.. :) Sen hep yaz emi Hülyam ...
Çok güzel bir yazı olmuş.. Ben de seyretmek istedim. Ne zamandır şöyle oturup aşk filmine hüngür hüngür ağlayasım var...
YELDA'cığım;hep derim sen bu bilinmez yola çıkışımda yanıma azığımı koyan bir iki insandan biriydin;)Kitaplardan ve filmlerden bahsederdim di mi?Bak ben de o Kırıntı günlerime döndüm birden.Vazgeçmek mi?Asla...
Sen de beni merak edip ara sıra uğramayı ihmal etme olur mu?
ZERRİN'ciğim;hüngür hüngür ağlanası bir film değil haberin olsun.Ama can alıcı öyle yerleri var ki.Hani bazen bir bakış bir ömre bedeldir ya.Ah işte öyle..
Biz kadınlara o dediğinden ara sıra gerekiyor.Zembereğimiz nasıl çözülür ki başka....
beni erittin
harika ötesi
bir filmi anlatmadan nasıl böyle derin anlatır insan anlamadım
(güzel anlamda yazdım harikasın )
sevgilerimle niye biz bu filmleri birlikte izleyemiyoruz canııııııııım neyse olsun
orda olduğunu aynı şeyleri düşündüğümüzü ve aynı ayrıntılara takılıp kaldığımızı bilmek bile yeterince şahane
:) o yukardaki yorumu yazan benim şekerim iz bırakmayı unutmuşum
insanın başı dönüyor haliyle :)
sevgiler arkadaşım şimdiden iyi bayramlar güzellikler senin ve ailenin olsun
AYNUR'cuğum;ben bu tür filmleri çok seviyorum.Beni yormalı.Küçük şeylerden büyük anlamlar çıkartabilmem için beni meşgul etmeli film.Tam ikimize uygun.Aslına bakarsan o dönemi çok seviyorum ben;)
canım yaa çok etkilendim hemen bulup alıp izlemeliyim bu filmi...okadar güzel anlatmışsınkiiii bayıldım bayıldım..sevgilerimle
eyvahhyemekyandiocakbatti;filmi bulup da izlersen eğer ocağı bir kontrol et e mi?;)
Umarım 18.yy.filmlerini seviyorsundur?
Eğer öyleyse iyi seyirler...
Yorum Gönder