4 Ekim 2007 Perşembe

KÖPRÜ ve TAZE BİR GELİN...

Çok kızdığınızda ne yaparsınız?

a)Bağırırsınız
b)Elinize ne geçerse vurup kırarsınız
c)İçinizden yavaş yavaş 10 a kadar sayarsınız
d)Susmayı yeğlersiniz.
d)Hiçbiri.Farklı bir sinir atma yöntemi denersiniz;)

Sizi bilemem ama ben ben c şıkkını uygulamaya çalışıyorum.Çünkü tüm kişisel gelişim kitapları bunu öğütlüyor...Peki uyguluyor musun? derseniz.Eh işte çalışıyorum diyebilirim.Ama şu an da ki kızgınlığımın geçmesini beklemek gibi bir niyetim yok.Hatta bu seferlik ısrarla d şıkkı diyorum efendim.D şıkkı!!!Yani farklı bir sinir atma yöntemi denerim hemencecik.
Mesela yazarım...
Şimdi bilirsiniz değil mi?Bizim insanımızın pek çok meziyeti vardır..
Birkere çok yardımseverizdir.
Sonra çok insanızdır.Saygılıyızdır,vefalıyızdır.
Konukseverizdir en başta.
Ülkemizi çok severiz.
İyiyi,hoşu,güzeli,az buçuk acitasyonu da severiz:)
Maça gidince yeşil sahaya şişe atmayı pek severiz mesela.Hele küfür yanında şişe atmak gibisi yoktur;ona desen sevmek ne kelime bayılırız,bayılırız....
Yere tükürmeyi,topluluk içinde bağıra bağıra konuşmayı da çok severiz.Kendimizi göstermek babında canım yoktur kötü bir niyetimiz.
Çiçeği dalında sevmeyiz mesela illa köklemeliyiz ki parktan bahçeden bizim olsun.Bizim olsun çamurdan olsun felsefesini de severiz...Severiz oğlu severiz velhasıl!!!

Ama biz neyi sevmeyiz?Hadi bilin bakalım?
Durun durun yormayalım sizi;)Ben deyivereyim.

Bir kere yurdum insanı biz öyle çok çalışmayı sevmeyiz kardeşim..
Ahkam kesmemeyi de sevmeyiz öyle.Mütavaziyizdir laf da ama azıcık atmak da gerek öyle ya.
Bizim olmayanı sevmeyiz mesela.
Milli servete sahip çıkmayı sevmeyiz ama bu konuda ahkam kesmeyi Ferhatcasına severiz.Yoktur ötesi.
Su akıtmayı,foşur foşur halı yıkamayı severiz buna ben de dahilim:(Öyle az sularla arınamayız yurdum insanı temizdir,Fransızlar pislikten parfümü bulmamışlar mıydı?Yaaa.Yoksa parfümü biz icat edebilirdik...
Hakkımız yendi demeyi de çok severiz.Bu konuda yıllarca konuşmayı da...
Eeeee ne yapalım? yani de diyebilirsiniz.Demeyin lütfen...
Bizim fikrimizden bizim zikrimizden olmayandan hele hiç hazetmeyiz...Haksız mıyım?
Gün ışığında değil de gecenin kör vakti kahraman kesilip edeceğimizi ederiz halbuki?Yoksa güpegündüz hiç zevki çıkar mı koskoca köprünün aydınlatmalarını kırmanın canım.Hem ne güzeldir yarış yapmak'Sen tek vuruşta kıramadın yuh be sana!Bak bakalım nasıl kırılıyormuş da öğren abiciiimmm"demeye gelen konuşmalar yapabilmek.Ya da buna benzer.Kaç erkek 1 aylık taze eşini döver,söver,tartaklar?Varsa böyle birileri-ki vardır-onlara ne denir?Bağnaz?Yobaz????
Bir köprünün kar kış,yağmur çamur mağdurlarını koruma derdini al aşağı edene ne denir peki?Ne denmeli sizce?Oysa ki bu köprü de 1 aylık var yok allanıp pullanalı?Yeni gelin gibydi ışıl ışıl evimin camından baktığımda.Uzun bir ışık hüzmesi...
Milli servetimizi heba ediyoruz beyler!Beni sevmeyebilirsiniz.İdarecinizi de sevmeyebilirsiniz?Ülkenizi,insanınızı en önemlisi kendinizi sevmiyor olabilirsiniz.Varsa bir tepkiniz,her kimeyse yolu bu değil.Kendinize bir tepkiyse kırıp dökmeleriniz bunun yolu da bu olmamalı.Benden size bir tavsiye.
Yazımı sevmediyseniz yırtıp atın.
İdarecinizi sevmediyseniz oyunuzu farklı bir yere atın.
İşinizi sevmediyseniz istifa edin.
Arkadaşınızı sevmediyseniz ona bunu söyleyin.
Yaşadığınız yeri sevmediyseniz,seveceğiniz başka yerlere göç edin.
Kendinizi sevemiyorsanız,psikoloğa gidin....

Kendi küçük manası büyük bir ayrıntı:Yazımda belirttiğim 80.Yıl Yaya Köprüsü'dür efendim.Lambaları kırılmış,içine zarar verilmiş birileri tarafından.Gidip görmedim ama haberini okudum:(Bize 80 değil 180. yıl Köprüleri yapılsın değil mi ki geçmeye hacetimiz yok....

Hiç yorum yok: